Bu yazıda hikayesini paylaşacağımız Halime Çavuş, Kurtuluş Savaşı yıllarında Türk kadınının ne ölçüde fedakârlıklar gösterdiğinin sembol isimlerinden biridir. Bu toprakların bizlere vatan olmasını sağlayan ecdadımızı rahmet ve saygıyla anıyoruz.
Halime Çavuş Kimdir?
1898 yılında Kastamonu'ya bağlı Duruçay köyünde dünyaya geldi. Ailesi karşı çıkmasına rağmen sürekli olarak savaşta aktif görev almak istiyordu. Amacına ulaşabilmek için saçlarını kazıttı ve erkek kıyafetleri giyerek kendini "Halim" adıyla orduya yazdırdı. Kadın olduğunu anlamasınlar diye askerde iken sürekli sakal tıraşı olmaya devam etti. Yapı olarak zayıf göründüğü için ordunun lojistik kısmında görev aldı ve sürekli olarak İnebolu Limanı'ndan Bolu ve Ankara'ya kağnı ile mermi ve silah taşıdı.
Mustafa Kemal Paşa İle Karşılaşması
Soğuk ve yoğun kar yağışının olduğu bir gün yine mühimmat sevkiyatı sırasında arabadaki mermiler ıslanmasın diye montunu çıkartarak mermilerin üzerine örttü. O sırada o bölgede bulunan Mustafa Kemal Paşa ve heyeti duruma şahit oldu. Mustafa Kemal Paşa durumdan çok etkilendi ve askeri yanına çağırdı. Ona neden montunu mermilerin üzerine örttüğünü, üşüyüp üşümediğini sordu. Verilen cevap çok manidardı: "Benim üşümem hiç önemli değil, bu cephane belki de yüzlerce askerimizi koruyacak."
Bu cevaptan çok etkilenen Mustafa Kemal Paşa, askerden kafa kağıdını (nüfus cüzdanını) istedi ve ancak o zaman kadın olduğunu anlayabildi. Paşa, yaverine Halime hakkında tüm notları aldırarak Ankara'ya döndü.
Ordudan Ayrılması
9 Haziran 1921 tarihinde iki Yunan savaş gemisi İnebolu'yu bombaladı. Açılan ateş sonucunda şarapnel parçalarıyla ayaklarından ağır yaralanarak ordudan ayrılmak zorunda kaldı. Savaş bittiğinde Mustafa Kemal Paşa ve eşi Latife Hanım'la görüşmek üzere Çankaya Köşkü'ne davet edildi. 15 gün boyunca köşkte ağırlandı, kendisi çavuşluk rütbesi ve İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi.
Savaş Sonrası Yaşamı
Mustafa Kemal Paşa ve eşi Latife Hanım'ın, "Köyüne dönme burada bizimle kal ve bizim kızımız ol" teklifine karşılık, "Köyde annem, babam beni beklerler." diyerek karşılık verdi. Bu söz Paşa'nın çok hoşuna gitti. Ona aylık bağlayarak ve çeşitli hediyelerle köyüne gönderdi. 1934 yılında Soyadı Kanunu çıkınca Kocabıyık soyadını aldı. Hiç evlenmedi. Kardeşinin çocuğu Sadık'ı evlat olarak edindi. 20 Şubat 1976 tarihinde hayatını kaybedinceye kadar kendi köyünde yaşamaya devam etti. Cenazesi, köyünde yaptırılan anıt mezara defnedildi. Halime Çavuş ismi Türkiye'de 3 okul ve 1 yüzme havuzuna verildi.
Yorumunuzu buradan gönderebilirsiniz