Ülkemizin turizm başkenti Antalya'da 500 civarında mağara bulunuken bunların arasında Cüceler Mağarası hem özellikleri hem de hikayesiyle önemli bir yere sahiptir.
Cüceler Mağarası Nerededir?
2012 yılında turizme kazandırılan Cüceler Mağarası, Antalya'nın Alanya ilçe merkezine 18 km uzaklıkta konumlanmıştır. İlçeye bağlı Demirtaş sınırları içerisinde bulunurken, Sapadere Kanyonu yolu üzerinde kendine yer buluyor.
Cüceler Mağarası'nın Hikayesi
Mağara adıyla ilgili birçok hikaye anlatılmaktadır. Rivayetlere göre, 1900'lerde Tırılar Köyü'nde yaşayan bir cüce, ailesinin şiddetine maruz kalınca mağaraya sığınır. Mağarda olduğunu fark eden bir çoban ailesine haber verir ve ailesi cüceyi mağaradan çıkarır. Bu olayın ardından mağaranın adı "Cüceler Mağarası" olarak kalmıştır.
Osmanlı döneminde, bölge sakinleri hayvanları için ödenmesi gereken vergiyi kaçırmak amacıyla yetkililer köye gelince keçi ve koyunlarını mağarada saklamışlardır.
Cüceler Mağarası'nın Doğal Özellikleri
Damlataş oluşumlarıyla ünlü olan bu doğa harikası mağarada, 10 ila 15 bin yıl içinde oluştuğu düşünülen çeşitli biçimlerde sarkıt, dikit ve sütunlar bulunur. Ayrıca suyun geçtiği alanlarda traverten oluşumları görülebilir. Karbonmonoksit açısından zengin katmanların üzerinden akan yağmur ve kar sularının, kireç taşını eriterek mağaranın şekillenmesine katkı sağladığı düşünülmektedir.
Mağaraya yaklaşık 180 metrelik bir ağaçlar arasındaki yolculuk sonrasında ulaşılabilir. Giriş, seyir terasından göz kamaştırıcı bir vadi manzarasına açılır. 170 metre uzunluğundaki mağara içinde ahşap iskelelerden oluşan bir yürüyüş parkuru bulunur. 6 farklı galeriden oluşan mağara, dar geçitleri ve aydınlatılmış her noktasıyla ziyaretçileri büyüleyen vahşi bir atmosfer sunar.
Mineral zenginliği nedeniyle sarkıt ve dikitlerin farklı tonlara büründüğü mağara, "Gökkuşağı Mağarası" olarak da bilinir. Bu renk cümbüşü, ziyaretçilere mağaranın gezilmesi sırasında benzersiz bir deneyim sunar. Cüceler Mağarası yıl boyunca 20 derece sıcaklıkta kaldığı için, Damlataş Mağarası gibi astım hastalığına iyi geldiğine inanılan bir özelliğe sahiptir.