Dayanıklı, güçlü ve su ayısı denilince hayalimizde hemen iri cüsseli bir hayvan canlanır. Oysa sınıflandırma adı "tardigrada" olan bu canlıların en iri yapılısının bile ancak 1 mm boyutlarına ulaşabildiğini söyleyelim. Bu canlıların neden dünyadaki en dayanıklı ve en güçlü canlı olarak kabul edildiğini merak ediyorsanız yazımızı okumaya devam ederek bu ilginç hayvanı daha yakından tanıyabilirsiniz.
Su ayılarının özellikleri
Tardigradalar 1773 yılında Alman zooloji uzmanı August Ephraim Goeze tarafından keşfedildi. Keşfinden tam üç yıl sonra İtalyan Biyolog Lazzaro Spallanzani tarafından adı konuldu. 1100'den fazla türü bulunan bu canlılar, 150°C kadar çok yüksek ve -273 °C kadar çok düşük sıcaklıklar, yüksek radyasyon alanı, havası boşaltılmış bir kap ya da uzay ortamında hayatta kalabiliyorlar. Saydığımız tüm bu ekstrem koşullara 200 yıl dayanabilecek bir canlı olan su ayılarının boyları 0.1 mm ila 1 mm arasında değişiyor.
Tardigradalar denizde, tatlı suda ve karadaki en zorlu şartlarda bile yaşayabilen çıplak gözle göremeyeceğimiz mikroskobik canlılardır. Bu kadar küçük yapılı bir canlının mikroskop altında organize yapılı normal bir canlı gibi görünmesi bu hayvana karşı ilgiyi artırır. Su ayısının gövdesi dört boğumdan oluşur ve toplamda 8 adet pençeli ayaklara sahiptir. Su ayılarının aktif yaşam sürebilmeleri için vücutlarını çevreleyen ince de olsa bir su tabakasına ihtiyaçları vardır.
Yaşam koşulları bozulduğunda metabolizma faaliyetlerinin neredeyse sıfıra indiği kriptobiyoz adı verilen pasif bir hale geçebilirler. Kriptobiyozun dört türü bulunur. Bunlar;
- Anhidrobiyoz: Suyun hiç bulunmadığı ortamda yaşayabilme.
- Kriyobiyoz: Sıcaklıkların çok düşük olduğu ortamda yaşayabilme.
- Ozmobiyoz: Yüksek tuz oranına sahip yerlerde yaşayabilme.
- Anoksibiyoz: Oksijenin hiç bulunmadığı ortamda yaşayabilme.
Yüksek radyasyona maruz kalsalar da hayatta kalmayı sürdürebilen bu canlılar özellikle uzayda yaşam ve radyasyonda çalışan insanların karşılaştıkları sağlık problemleri konusunda bilim insanlarına yol gösterici olabilirler. Bu canlılar 270 km yukarıda dünya yörüngesinde havasız bir ortamda 12 saat boyunca Güneş'ten gelen kozmik radyasyona maruz bırakıldıkları halde 3000'den fazla su ayısının çok büyük bir kısmı yaşamlarını kaybetmediler ve dünyaya döndükten sonra üremeye devam ettiler.