Günlük hayatın gereği kafamızın çok yoğun ve türlü düşüncelerle dolu olduğu zaman dilimlerini hep yaşıyoruz. Yapılacak işleri düzene koyduğunuz ve hatırlatma kağıtlarını sağa sola yapıştırdığınız andan itibaren beyninizdeki yoğunluğu hissetmeye başlarsınız. İnsan bazen bu işlerin hiç birini yapmadan çöp sepetine atmak ve sakin bir duruma geçmek ister. Kafada biriken işler çığırından çıktığında beynimiz adeta çöp tenekesine döner ve yapmamız gereken işleri planlamamız bile bazen mümkün olmayabilir.
Bu bilgi çöplüğünde yapacağımız işleri sağlıklı olarak görebilmek ve işleri organize edebilmek imkansız hale gelir. Bu karışıklık yapılacak işleri düşündükçe bizler umutsuzluğa ve çaresizce mide bulantısı çekmeye iter. İşte bu iğrenmeyi tam tersine çevirerek eğlenceli bir hale dönüştürebilir miyiz? Cevap elbette hayır. Ancak, Japonların yakın geçmişte geliştirdiği bir metot olan "Kanban Tekniği" sayesinde zamanı organize ederek bazı işleri başarmanın vereceği hazzı yaşayabilmemiz mümkündür.
Kanban tekniği nedir?
Bu yazımızda sizlere bahsedeceğimiz Kanban Tekniği 1940'lı yıllarda Japonya'daki Toyota fabrikasında çalışan Taiichi Ohno adlı bir mühendis tarafından geliştirildi. Bu büyük fabrikadaki iş akışını kusursuz hale getiren bu yöntem tüm dünyada uygulanan bir teknik haline geldi. Japon dilinde tahta ya da tabela anlamlarına gelen Kanban kelimesinin bu tekniğin ismi olarak belirlenmiş olması tesadüf değildir. Bu tekniğin temelinde görsel hale getirmek ve sınırlandırmak şeklinde iki yöntem uygulanıyor.