Vücudumuzun kaybettiği suyun yerine konulmaması sonucu ortaya çıkan ve sağlığımız için ciddi sıkıntılara yol açabilecek olaya dehidrasyon denir. İnsan vücudunun sürekli ihtiyaçlarından biri olan su, yetişkin bir insan vücudunun yaklaşık % 60'lık kısmını oluşturur. Ilıman iklim şartlarında ve normal günlük efor durumunda yetişkin bir insanın günlük su ihtiyacı 2 ila 2.5 litre arasındadır. Ağır efor ve sıcak iklim şartlarında bu miktar 5 ila 7 litre kadar olabilmektedir.
Dehidrasyonun ön belirtileri
Vücudumuzun suya ihtiyacı olduğunun ön belirtileri eğer susuz kalmaya devam edersek karşılaşacağımız ciddi sıkıntıların bir ön habercisi olarak kendini gösterir. Susamak, dudaklarda kuruma ve çatlama, baş ağrısı, yorgunluk, aşırı uyuma isteği, idrar miktarının azalması, idrarın koyu renkli ve keskin kokulu bir hale dönüşmesi dehidrasyonun eşiğine geldiğinizi gösterir.
Dehidrasyonun ileri belirtileri
Yukarıda sayılan belirtiler ortaya çıktıktan sonra vücuda yeteri kadar su girişi sağlanmazsa bilinç kaybı ve ölümle sonuçlanabilecek sıkıntılar ortaya çıkmaya başlar. Dehidrasyonun ileri durumunda şu belirtiler ortaya çıkar;
- Şiddetli baş ağrısı
- Aşırı yorgunluk ve halsizlik
- İştahsızlık
- Dengede duramayacak ölçüde baş dönmesi
- Ciltte kuruma ve his kaybı
- Yüksek ateş
- Zihin bulanıklığı
- Terlemenin ve idrarın durması
Dehidrasyon durumunda neler yapılmalıdır?
- Hastaya aniden su verilmemeli, su ihtiyacı damla damla şeklinde giderilmelidir.
- Normal içme suyundan başka içecek verilmemeli, sporcu içecekleri, mineralli ve gazlı içeceklerden uzak durulmalıdır.
- Kaybettiği mineralleri ve elektrolitleri yerine koymak amacıyla tuz ya da besin tabletleri kullanılmamalıdır.
- Dehidrasyonun etkilerini azaltmak için hastanın vücudu ısıtılmalıdır.
- Zaman kaybetmeden sağlık birimlerine ulaşılmalıdır.