Yaz günlerine yaklaştığımız bu günlerde kendini yorgun hissedenlerin sayısında ciddi bir artış yaşanıyor. Günlük aktivitelerinizin azalması ve kendinizi enerjisi düşmüş olarak hissetmenizin arkasında beslenme alışkanlıklarınız olabilir. Peki beslenirken yorgun hissetmemizi sağlayan beslenme hatalarımız nelerdir?
Yorgunluğa neden olacak kronik bir rahatsızlığınız yoksa ve kendinizi gün içerisinde enerjisi bitmiş derecede yorgun hissediyorsanız, günün en aktif olunması gereken zaman dilimlerinde bile yatacak bir yer arıyorsanız bunun nedeni yanlış beslenme alışkanlıklarınız olabilir. Beslenme sırasında sıkça yaptığımız hatalar kendimizi ciddi ölçüde yorgun hissetmemize neden olabilir. Bu yazımızda pek çoğumuzun yaptığı hatalı beslenme alışkanlıklarımızdan bahsedeceğiz. İşte detaylar...
Öğün atlama veya kalorisi düşük besinler tüketme
Kan şekeri seviyesinin düzensiz olmasının başta gelen sebepleri öğün atlanması veya düşük kalorili besinlerin tüketilmesidir. Öğünlerin düzenli ve kalorili olması aktif olunması gereken zamanda şeker seviyesinin kontrollü olmasını ve vücudun dinç kalmasını sağlar. Ana öğünler arasında açlık hissedilirse atıştırmalık ara öğünler de tüketilmelidir. Kilo vermek gibi bir hedefi olanlar ise mutlaka uzman bir diyetisyenin hazırlayacağı listeyi uygulamalıdır.
Alkol tüketmek
Kanda oksijen taşımakla görevli kırmızı kan hücrelerinin en büyük düşmanı alkoldür. Hücrelere oksijenin az gitmesi demek üretilen enerjinin de azalması demektir. Alkolün yol açtığı bilinen rahatsızlıklardan biri (kansızlık) anemidir. Anemisi olan kişilerde nefes darlığı, halsizlik ve yorgunluk gibi belirtiler oldukça fazladır. Alkol alımının ertesi gününde huzursuzluk, mide bulantısı, susuzluk ve baş ağrısı görülür.
Magnezyum zengini besinler tüketmemek
Yeterli protein almamak
Beslenmede çok fazla karbonhidrat almak
Basit yapılı karbonhidratlar hızlı kilo alımına, kronik hastalıklara ve yorgunluğa sebep olurlar. Sürekli yorgunluk yaşayanlar rafine şeker ve bu şekerden üretilmiş ürünler tüketmemelidir. Bunların yerine doğal şeker içeren meyveler, tam buğday, yulaf, bakliyat ve sebze tüketimine ağırlık verilmelidir.
Fazla kafein tüketmek
Gün içerisinde fazlaca kafein tüketimi sinirlilik hali, uykusuzluğa bağlı yorgunluk, anksiyete gibi sorunlara yol açar. Yetişkin bireylerde günlük kafein alımı 250-300 mg ile sınırlı olmalıdır. Bu miktar günlük 2-3 kupa filtre kahveye ya da 1 fincan Türk kahvesine karşılık gelir. Çok fazla kahve tüketen kişilerin miktarı birden bire azaltmak yerine yavaş yavaş istenilen düzeye inmeleri yorgunluktan daha kolay kurtulmalarını sağlar.
Az sıvı tüketmek
Günlük faaliyetlerimiz sırasında vücudumuzun kaybettiği suyun yerine konulması çok önemlidir. Yetersiz sıvı alımı susuzluğa neden olur ve yorgunluğa yol açar. Gün içerisinde tüketilen çay ve kahve hızlı idrara neden olduğundan su ihtiyacımızı çay ve kahve ile karşılayamayız. Basit bir hesapla kg başına günlük 30-35 ml su tüketimi yorgunluğunuzun azalmasını sağlayacaktır.