Ankara'nın köklü geleneği seğmenlik/seymenlik nedir?

Ankara'nın kültürel yapısı içerisinde önemli bir yere sahip olan seğmenlik geleneği, bireyler arasında yaşa bağlı hiyerarşinin olduğu, aralarındaki sosyal ilişkilerin bu hiyerarşiye göre şekillendiği sosyal bir organizasyondur. Bu organizasyonda yer alan her bir bireye "seğmen" adı verilir.

Seğmenlik geleneği nasıl ortaya çıkmıştır?

Seğmenlerin eski Türk boylarının göçebe olarak yaşam sürdükleri dönemde obaları korumak amaçlı bir kolluk gücü olduğuna dair tarihsel bilgiler olsa da bunlar net değildir. Şu an Ankara ve çevresinde varlığını sürdüren seğmenlik kavramının en net şeklini bulmasında ahilik geleneğinin, köy ve kasabaların saldırılara karşı savunma ihtiyacının ve yerleşim yerlerinin iç düzeninin sağlanması için duyulan ihtiyacın etkili olduğu bilinmektedir.

Seğmenlik geleneğinin özellikleri

Seğmenlik organizasyonunun başındaki kişiye "seğmen başı" denir. Bu kişi topluluk arasında yaş olgunluğuna erişmiş, sevilen ve sayılan kişiler arasından seçilir. Henüz 15-16 yaşında olan genç seğmenlere "yeni yetme" adı verilir. 18-35 yaş aralığındaki seğmenlere "delikanlı", daha yaşlı olanlara ise "kart traş efe" adı verilmektedir. 

Seğmenlerin bir araya gelerek sohbet etikleri, yemek yedikleri ve müzik eğlencesi toplantılarına "ferfene" adı verilir. Toplantıyı baştan sona yöneten kişi Seğmenbaşı'dır. Bu toplantıların esas amacı seğmenler arasındaki sosyal ilişkilerin düzenlenmesi varsa sorunların ve sevinçlerin paylaşılmasıdır. Seğmenliğin en önemli yaşam ilkeleri olan iyilik ve dürüstlüğün önemi özellikle genç seğmenlere kavratılmaya çalışılır.

Yenilen yemeğin ardından sohbete geçilir ve seğmenler arasındaki sosyal bağlar daha da kuvvetlendirilir. Ağır makam divan havaları çalınmaya başlayınca sohbet sonlandırılır ve ortamda müziğin etkisi hissedilir.  Ağır müziğin ardından yöreye has geleneksel eğlendirici ve zaman zaman can yakıcı hal alabilen, cezalandırıcı oyunları oynanır. Özellikle kabak kemanenin hakim olduğu Cezayir havasının çalınması toplantının sona erdiğinin işaretidir.

Seğmenlik geleneğinde kıyafetler


Silah, takı ve renkli kıyafetler seğmenlerin en belirgin dış özellikleridir. Toplantılarda genellikle bu kıyafetler giyilmese de özel günlerde bu kıyafetler toplantının vazgeçilmezi olur. Seğmen kıyafetleri; Osmaniye işliği, tiftik çoraplar, camadanlar, altın veya gümüş simle işlenmiş kanatlı cepkenler, sırmalı yelekler, diz bağları, , yarım dizlikler, zıvgalar, önü harçlı, kadife veya çuha yelekler, İzmir yelekleri, sekiz gözlü hasır örgülü silahlıklar ve efe kuşaklarından oluşur. Yemeni, kep ve kefiye adlı ipek poşu kıyafeti tamamlayan diğer göz alıcı öğelerdir. Bu kıyafetler seğmenliğin Ankara bölgesiyle özdeş haline geldiğinin göstergesidir.

Seğmenlik geleneğinin toplum kültürüne etkisi

Seğmenlik geleneği, bölgedeki sosyal ilişkileri düzenler ve  bölgeye özgü oyun ve müzik sanatını sürdürür. Seğmenlik kendisi ile  bağlantılı olan el sanatlarının yaşatılmasını da destekler.

Günümüzde Ankara'da bulunan bazı sivil toplum kuruluşlarının yoğun çaba göstermesiyle ayakta tutulmaya çalışılan seğmenlik geleneği, sağlıklı bir toplum için gerekli olan iyilik, doğruluk, dürüstlük gibi kavramların toplumdaki bireyler arasında yaygınlaşmasına, ferfene toplantıları ile günümüz insanının yalnızlaşmasına engel olarak birlik olmanın öneminin kavramasına yardımcı olmaktadır. 
Tags :-

Yorum Gönder

0 Yorumlar