Bir kunduzu hayal edin ve kafasına bir ördek gagası yerleştirin. Tıpkı kunduzlar gibi hem karada hem suda yaşasın. Kunduzlar gibi yavrularını emzirsin ama yavrularını doğurarak değil de yumurtayla dünyaya getirsin. Kafalar bayağı karıştığına göre gelin bu ilginç hayvanın tüm özelliklerine detaylı şekilde bakalım.
Ornitorenk ne zaman keşfedildi?
1700'lü yılların sonlarına doğru Avustralya ve Tasmanya bölgesinde Avrupalı kaşifler tarafından keşfedilen ve tanımlanan bu hayvan elbette o bölgenin yerlileri olan Aborjin'ler tarafından çok daha önceden biliniyordu. Bu bölgede keşif gezisinde olan Kaptan John Hunter tarafından İngiltere'ye gönderilen bir ornitorenk postu şaşkınlıkla karşılandı. O dönem "Naturalist Miscellany" adlı dergide tanıtımı yapılan bu hayvanın gerçek olduğuna kimse inanamıyordu. 1799 yılında tanıtımı yapan yazar George Shaw, Asya'da bir post ustasının ördek gagasını kunduz postuna dikerek bir kaç değişiklik yapmış olabileceğinden şüphelendi ve post üzerinde dikiş aradı.
Ornitorenkin fiziksel özellikleri
- Memeli bir canlı olmasına karşın vücut sıcaklığı diğer memelilere göre çok daha düşüktür. Ortalama vücut sıcaklıkları 31°C - 32°C arasındadır.
- Tüm vücudu ve Geniş yüzeyli düz yapıda olan kuyruğu kürkle kaplıdır. Bu kürk, havayı hapseder ve ısı yalıtımı sağlar.
- Ornitorenkin kuyruğu ayrıca yağ deposu olarak ta görev yapar. Hayvanın enerjiye ihtiyaç duyduğu zamanlarda devreye girer.
- Boyut olarak dişiler erkeklere göre daha ufaktırlar. Ortalama olarak 45-50 cm uzunluğa, 2-2,5 kg ağırlığa, 8-15 cm kuyruk uzunluğuna sahiptirler.
- Azı dişleri avlarını kolayca parçalaması için üç uçlu yapıya sahiptir.
- Ayakları yüzmesini kolaylaştıracak şekilde perdelidir.
- Ayakları vücudunun altında değil tıpkı timsahlarda ya da komodo ejderinde olduğu gibi vücutlarının yan tarafındadır. Bu nedenle karada sürüngenlere benzeyen bir yürüyüş biçimleri vardır.
Ornitorenk nerede yaşar?
Avustralya ve Tasmanya bölgesinin dağlarından akan soğuk nehirlerden tropik ormanlardaki ılık nehirlere kadar uzanan geniş bir bölgede hem suda hem karada yaşayabilen bir canlıdır. Kıyıya yakın nehir sistemleri bu canlılar için ideal yaşam alanlarıdır. Dipte avlayabileceği canlıların olduğu akıntılı ve 5 °C'nin altındaki soğuk nehirlerde bile saatlerce vücut sıcaklığını kaybetmeden yüzebilirler.
Ornitorenk nasıl avlanır, nelerle beslenir?
Ornitorenk su içinde yaşayan kabuklu canlılar, larvalar, böcekler gibi ufak canlılarla beslenir. Avının yerini onların vücutlarından yaydıkları çok düşük elektrik sinyallerini bile algılayarak tespit eder. Avlarını su yüzeyine ya da karaya çıkartarak yerler. Avlanma saatleri gün sonu hava karanlığı ya da sabah oluşan alacakaranlıktır. Havanın kapalı olduğu zamanlarda gün içinde de avlanabilirler. Erkek ornitorenklerin arka ayaklarında karışım halinde bir zehir barındıran sivri yapılar bulunur. Bu zehir insanlar için öldürücü değildir. Avlarını geçici bir süre etkisizleştirmek için kullanılır. Avlanırken ön ayaklarını itici güç olarak kullanırken arka ayaklar ve kuyruk su içinde manevra için kullanılır.
Ornitorenk nasıl çoğalır?
Ornitorenk yumurta ile çoğalan memeli bir hayvandır. Çiftleşme mevsimi kış sonundan ilkbaharın ortalarına kadar devam eder. Dişi, 20 metre uzunluğa sahip olabilen ve su taşkınlarından korunaklı bir oyuk açarak 2 yumurta bırakır ve kuluçkaya yatar. 10 günlük kuluçka süresinin sonunda çok küçük ve tüysüz olarak yumurtadan çıkan yavrular 3-4 ay boyunca annelerini emdikten sonra suya girmeye başlarlar. Anne ornitorenk memeli olmasına karşın meme ucu yoktur. Süt, derisinin altındaki bezlerde birikir ve gözeneklerden sızar. Yavrular 17 aylık olduklarında erişkinliğe ulaşır ve yuvadan ayrılırlar.
