Asıl adı Ahmed Muhyiddin olan Piri Reis 1470 yılında Osmanlı'nın en büyük tersane merkezi olan Gelibolu'da dünyaya gelmiştir. Doğduğu bölgenin denize kıyısı olması nedeniyle denizle iç içe bir çocukluk hayatı oldu. Amcasının gemisi kıyıda olduğunda çoğunlukla gemi içinde vakit geçirirdi. Çapa çekecek kadar güçlendiğinde amcasının kaptanlığında Akdeniz seferlerine çıkıyordu.
1487 yılında amcasıyla beraber İspanya Kralı'nın zulmettiği Müslüman ve Musevileri gemilerinin fenerleri sönük bir vaziyette İspanya'dan Kuzey Afrika kıyılarına kaçırdılar. 1400'lü yılların sonlarına doğru 2. Bayezid'in fermanıyla Akdeniz'deki tüm Türk korsan gemileri Osmanlı donanmasına katılmaya davet edildi. Padişahın emir fermanına istinaden Piri Reis ve amcası gemilerine Osmanlı bayrağını çektiler.
1511 yılında Kızıl Deniz seferinde fırtınaya yakalanan amcası hayatını kaybetti.
Amcasını kaybetmesinin üzerine bir süre Barbaros Hayreddin Paşa'nın yanında çalıştı. Burada o meşhur dünya haritasının çizimlerine başladı. Aynı zamanda denizciler için bir kılavuz kitabı olan Kitab-ı Bahriye'yi yazdı. Farklı zamanlarda iki kere yazılan bu eserin ikincisi günümüzde bile denizciler için bir rehber olma özelliğini korumaktadır.
Osmanlı tahtında bulunan Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferine çıkacak olması sebebiyle Piri Reis donanmaya çağrıldı.
Padişahtan ayrı olarak bir filo ile Kahire'ye gitti. Burada önceden hazırladığı dünya haritasını padişaha sundu. Barbaros Hayreddin Paşa'nın 1546 yılında vefatıyla "Mısır Kaptanı" oldu. Uzun yıllar Osmanlı donanmasına hizmet etti.
Piri Reis 80 yaşındayken Aden şehrinde çıkan Arap isyanını bastırdı. Bu başarısı sebebiyle kendisine yeni bir görev verildi. Piri Reis, Kanuni devrinde Portekiz ile sürekli savaş halindeydi. Yüzlerce gemi barındıran Portekiz filosundaki gemilerin tamamını yakarak büyük bir başarı elde etti.
Ancak işler bir anda tersine döndü. Portekiz donanması çok daha büyük bir kuvvetle Basra Körfezi'ni ele geçirmek üzere yola çıktı. Bu sırada Piri Reis'in gemileri bakım ve onarıma alınmıştı.
Portekizlilerin ablukasına maruz kalmamak için askerlerini bırakarak 3 gemi dolusu ganimetle birlikte Süveyş'teki merkez tersanesine döndü. Bu hareketinin haberi İstanbul'da saraya ulaştığında Kanuni'nin tepkisi çok sert oldu. Piri Reis, kuşatmayı kaldırmak ve donanmayı yüz üstü bırakmak suçlarından yargılandı. Kahire'deki çadırında göz altında tutulan Piri Reis, 1554 yılında kellesi alınmak suretiyle idam edildi.
