Albatros Kuşunun Özellikleri

Albatros kuşları özellikle belgesel izlemeyi seven insanların adını çok iyi bildiği ve görüntüsüne aşina oldukları bir kuş türüdür. Dünyanın uçabilen en büyük kuşu ve tek eşli olarak yaşam süren hayvanlar arasında en sadık olanı olarak bilinen albatrosların diğer özelliklerini detaylı olarak sizlerle paylaşıyoruz.

Albatrosların Fiziksel Özellikleri

En dikkat çeken özelliği hiç şüphesiz diğer kuşlara göre sahip olduğu iri görüntüsüdür. Bu kuş tam olarak bir devdir. Ortalama ağırlıkları 17 kg'dır. Albatrosların kanatları hariç vücutlarının kalan kısımları beyazdır. Nadiren de olsa gri ve kahverengi olanlara da rastlanır.

Hayatlarının çoğu okyanuslar üzerinde süzülerek ve avlanarak geçer. Albatroslar sadece yavru yetiştirmek için karaya ayak basarlar su üzerinde ya da havada süzülürken uyuyabilirler. 

Yetişkin bir albatrosun kanat açıklığı 4 metredir. yerden baş yüksekliği ise 1 metreyi geçebilir. Bu kadar ağır bir kuşun havalanması için ya çok kuvvetli rüzgarlara ya da havalanmadan önce koşarak hızlanmaya ihtiyacı vardır. Albatrosun koşarak havalanması tıpkı bir uçağın hızlanması gibidir. 

Havalandıktan sonra ise çok fazla kas gücü kullanmadan havada saatlerce süzülebilir. Kanatlarında bulunan bir omuz kirişini kullanarak kanatlarını sabit hale getirir ve kilitler. Devasa kanatlar kuvvetli okyanus rüzgarları sayesinde hayvanı saatlerce havada tutar.

Albatrosların Yaşam Özellikleri

Hayvanlar arasında tek eşlilik nadir olarak görülür. Albatroslar hayvanlar aleminde eşine en sadık canlılardır. Eşlerine ölene kadar sadık yaşarlar. Albatroslar 1 yılı eşiyle birlikte yavru yetiştirmek amacıyla karada geçirirken 1 yılını ise hiç karaya uğramadan tek başına havada ve suda geçirir. Ertesi yıl ise tekrar yavru yetiştirmek üzere eşleriyle buluşurlar.  Karaya nadiren uğrayan bu kuşların gagalarında okyanus suyundaki fazla tuzu süzebilecek filtre sistemi mevcuttur.

Uluslararası Doğa Koruma Birliği tarafından belirlenmiş olan 22 albatros türünden 10'unun kritik olarak nesli tükenme seviyesinde olduğu düşünülüyor. Albatrosların nesilleri için en büyük tehlike Güney Okyanusunda uzun olta balıkçılığı yapan insanlardır. 100 kilometre uzunluğunda ucuna yem bağlanmış kancalardan oluşan ve okyanus yüzeyinde bulunan oltalar her yıl çok sayıda albatrosun ölümüne neden olmaktadır.

Albatroslar 78 günlük bir kuluçka süresinden sonra dünyaya gelen tek yavruyu birlikte büyütürler. Hem kuluçka hem de yavrunun büyütülmesi esnasında görevler eşit olarak yerine getirilir. Yavru yumurtadan çıktıktan sonra anne ve baba albatros 7 hafta boyunca yavrunun yanından hiç ayrılmazlar. 

Bu yoğun besleme döneminin sonunda yavru kuş ilk ağırlığının 10 katına ulaşır hatta anne ve babasından daha iri görünür ve artık yuvaya sığmaz hale gelir. Vücutlarında özel olarak sakladıkları besinleri bu sürenin sonunda tükenir ve yavru dünyadaki en zor hava koşullarında yalnız kalmaya başlar. Anne ve baba üç günde bir kez yavruya yiyecek getirmek üzere yuvaya gelirler.

Albatrosların doğal ortamlarındaki ortalama ömürleri 75 yıl kadardır. Ancak doğal olmayan nedenlerle hem avlanmakta hem de balıkçı oltalarına kurban olmaktadırlar. İki yılda yalnızca 1 yavrunun dünyaya geldiği albatros yaşamındaki tehlikeler maalesef uçan en iri kuş olan albatrosları tükenme aşamasına getirmiştir.