Bilgigetir.com Arama Motoru

Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu kimdir?

Çocuk psikolojisi alanında Türkiye'deki en yetkin bilim insanlarından biri olan Atalay Yörükoğlu, 1928 yılında Yozgat'n Boğazlıyan ilçesinde dünyaya geldi. İlkokulu ve ortaokulu İzmir'de bulunan Kızılçullu Köy Enstitüsü'nde tamamladıktan sonra 1947 yılında Ankara Gazi Lisesi'nden mezun oldu.


Doktorluk ve uzmanlık kariyeri

1953 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitiren Yörükoğlu, yurdun çeşitli şehirlerinde hekimlik yaptı. 1958 yılında Pittsburgh ve Michigan Üniversitelerinde erişkin ve çocuk psikiyatrisi alanında uzmanlık eğitimi almak üzere ABD'ye gitti. 1964 yılında uzmanlık eğitimini tamamlayarak yurda döndü ve Hacettepe Üniversitesi'nde Çocuk Ruh Sağlığı Kliniği Başkanı olarak akademik görev aldı. 1969 yılında Doçent unvanını alarak 1972 yılına kadar aynı üniversitede hocalık görevini sürdürdü.

1972 yılında tekrar ABD'ye giderek bilimsel çalışmalarını ve hocalığını Miami Üniversitesi'nde sürdürdü. 1975 yılında profesör olan Atalay Yörükoğlu, en son olarak Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı Kliniği Başkanlığı görevinden emekli oldu.

Bilimsel çalışmaları ve kitapları

Atalay Yörükoğlu pek çok ulusal yayın yapan gazetede çocuk ruh sağlığı üzerine makaleler yazdı. Televizyonun siyah-beyaz ve tek kanallı olduğu dönemlerde "Ahmet'in Günlüğü" adlı programla geniş kitleler tarafından tanındı ve sevildi. Yörükoğlu, uzun yıllar Dünya Psikiyatri Birliği'nin ruh sağlığı danışmanlığını da yürüttü. Eserleri, öncelikle anne ve babaların olmak üzere çocuk ruh sağlığı alanıyla ilgilenen herkesin başucu kitabı haline geldi. "Çocuk Ruh Sağlığı", "Gençlik Çağı Ruh Sağlığı ve Ruhsal Sorunları", "Değişen Toplumda Aile ve Çocuk" adlı kitaplar Atalay Yörükoğlu'nun en tanınmış eserleridir. Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu, Türk Dil Kurumu 1979 Bilim Ödülü sahibidir.

Atalay Yörükoğlu'nun vefatı

Ünlü Kalp-Damar Cerrahisi Uzmanı Yavuz Yörükoğlu'nun babası olan Atalay Yörükoğlu, Emekli olduktan sonra pankreas tedavisi görmeye başladı. 3 Ekim 2004 tarihinde Ankara'da bulunan evinde 76 yaşında vefat etti. 5 Ekim 2004 tarihinde Kocatepe Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Prof. Dr. Atalay YÖRÜKOĞLU’ nun 1982 yılında yazdığı "Pulsuz Dilekçe" yazısı her anne-babanın, her öğretmenin ve her öğrencinin mutlaka okuması gereken bir yazıdır. 

“PULSUZ DİLEKÇE” 

"Sevgili anneciğim, babacığım; Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilseydim, size şunları söylemek isterdim: Sürekli bir büyüme ve değişme içindeyim. Sizin çocuğunuz olsam da sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum. Beni tanımaya ve anlamaya çalışın. Deneme ile öğrenirim. Bana ayak uydurmakta güçlük çekebilirsiniz. Oyunda, arkadaşlıkta ve uğraşlarımda özgürlük tanıyın. Beni her yerde, her zaman koruyup kollamayın. Davranışlarımın sonuçlarını kendim görürsem daha iyi öğrenirim. Bırakın kendi işimi kendim göreyim. Büyüdüğümü başka nasıl anlarım? 

Büyümeyi çok istiyorsam da ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin. Ama siz beni şımartmayın. Hep çocuk kalmak isterim sonra. Her istediğimi elde edemeyeceğimi biliyorum. Ancak siz verdikçe almadan edemiyorum. Bana yerli yersiz söz de vermeyin. Sözünüzü tutamayınca sizlere güvenim azalıyor. Bana kesin ve kararlı davranmaktan çekinmeyin. Yoldan saptığımı görünce beni sınırlayın. Koyduğunuz kurallar ve yasakların hepsini beğendiğimi söyleyemem. Ancak, hiç kısıtlanmayınca ne yapacağımı şaşırıyorum. Tutarsız davrandığınızı görünce hem bocalıyor, hem de bundan yararlanmadan edemiyorum. 

Öğütlerinizden çok davranışlarınızdan etkilendiğimi unutmayın. Beni eğitirken ara sıra yanlışlar yapabilirsiniz. Bunları çabuk unuturum. Ancak birbirinize saygı ve sevginizin azaldığını görmek beni yaralar ve sürekli tedirgin eder. Çok konuşup çok bağırmayın. Yüksek sesle söylenenleri pek duymam. Yumuşak ve kesin sözler bende daha iyi iz bırakır. "Ben senin yaşında iken..." diye başlayan söylevleri hep kulak ardına atarım. Küçük yanılgılarımı büyük suçmuş gibi başıma kakmayın. Bana yanılma payı bırakın. 

Beni, korkutup sindirerek, suçluluk duygusu aşılayarak uslandırmaya çalışmayın. Yaramazlıklarım için beni kötü çocukmuşum gibi yargılamayın. Yanlış davranışım üzerinde durup düzeltin. Ceza vermeden önce beni dinleyin. Suçumu aşmadığı sürece cezama katlanabilirim. Beni dinleyin. Öğrenmeye en yatkın olduğum anlar, soru sorduğum anlardır. Açıklamalarınız kısa ve özlü olsun. Beni yeteneklerimin üstünde işlere zorlamayın. Ama başarabileceğim işleri yapmamı bekleyin. Bana güvendiğinizi belli edin. Beni destekleyin; hiç değilse çabamı övün. Beni başkalarıyla karşılaştırmayın; umutsuzluğa kapılırım. Benden yaşımın üstünde olgunluk beklemeyin. Bütün kuralları birden öğretmeye kalkmayın; bana süre tanıyın. 

Yüzde yüz dürüst davranmadığımı görünce ürkmeyin. Beni köşeye sıkıştırmayın; yalana sığınmak zorunda kalırım. Sizi çok bunaltsam bile soğukkanlılığınızı yitirmeyin. Kızgınlığınızı haklı görebilirim, ama beni aşağılamayın. Hele başkalarının yanında onurumu kırmayın. Unutmayın ki ben de sizi yabancıların önünde güç durumlara düşürebilirim. Bana haksızlık ettiğinizi anlayınca açıklamaktan çekinmeyin. Özür dileyişiniz size olan sevgimi azaltmaz; tersine, beni size daha çok yaklaştırır. Aslında ben sizleri olduğunuzdan daha iyi görüyorum. Bana kendinizi yanılmaz ve erişilmez göstermeye çabalamayın. Yanıldığınızı görünce üzüntüm büyük olur. 

Biliyorum, ara sıra sizi üzüyor, belki de düş kırıklığına uğratıyorum. Bana verdikleriniz yanında benden istediklerinizin çok olmadığını da biliyorum. Yukarıda sıraladığım istekler size çok geldiyse birçoğundan vazgeçebilirim; yeter ki beni ben olarak seveceğinize olan inancım sarsılmasın. Benden "Örnek çocuk" olmamı istemezseniz, ben de sizden kusursuz ana-baba olmanızı beklemem. Sevecen ve anlayışlı olmanız bana yeter. Sizin çocuğunuz olarak doğmak elimde değildi. Ama seçme hakkım olsaydı, sizden başka kimsenin çocuğu olmak istemezdim. 

Sevgiler, çocuğunuz. 

Kaynak: (*) Prof. Dr. Atalay YÖRÜKOĞLU’nun (1928-2004), “Pulsuz Dilekçe yazısı"
Tags

Top Post Ad

Below Post Ad