Nazım Hikmet Kimdir?
1901’ de Selanik’te doğdu. Asıl doğum günü 20 Kasım olmakla birlikte aile içinde 40 gün için 1 yaş büyük görünmesin diye doğum tarihi 15 Ocak 1902 olarak anılmış, kendisi de bunu benimsemiştir. Hikmet Bey ve Celile Hanım’ın oğlu Nazım Hikmet’in dedesi Nazım Paşa valiliklerde bulunmuş, özgürlükçü, şairliğe yakın bir kişilikti. Anayasacı Mithat Paşa’nın arkadaşıydı.
Babası Hikmet Bey ise sonradan Galatasaray Lisesi olacak olan Mekteb-i Sultani mezunu, önce ticaret yaşamını denemiş başaramayınca Dış İşlerine bağlı bir memurdu. Nazım Hikmet 1917’de girdiği Heybeli Ada Bahriye Mektebi’ni 1919’da bitirip Hamidiye kruvazörüne stajyer güverte subayı olarak atandı. O yılın sonunda geçirdiği bir hastalığın tekrarlaması üzerine 2 ay evde dinlenme izni verildi. Bu sürede düzelemeyince 17 Mayıs 1920’de sağlık kurulu raporuyla askerlikten çürüğe çıkarıldı.
1 Ocak 1921’de Milli Mücadeleye katılmak için Nazım Hikmet, Vâlâ Nurettin ile Anadolu’ya gitti. Bolu’da bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra Moskova’ya gitti.
Eylül 1921'de, Moskova'nın Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi’nde siyasal bilimler ve ekonomi okudu. Rusya’da gerçekleştirilen ihtilale tanık oldu ve komünizm ile tanıştı. 1924'te yayınlanan ilk şiir kitabı 28 Kanunisani Moskova'da sahnelendi.
1924'te Türkiye'ye dönerek Aydınlık Dergisinde çalışmaya başladı, ancak dergide yayınlanan şiir ve yazılarından dolayı, 15 yıl hapsi istendi ve Nazım Hikmet o zamanın Sovyetler Birliği’ne gitti. 1927 yılında “Güneşi İçenlerin Türküsü” adlı ilk şiir kitabı Azerbaycan / Bakü’de yayınlandı. 1928 yılında af kanunundan faydalanarak Türkiye’ye dönse de tekrar tutuklandı. Serbest kaldıktan sonra Resimli Ay dergisinde çalıştı.
29 Mart 1938'de Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde "askeri kişileri üstlerine karşı isyana teşvik, orduyu ve donanmayı isyana teşvik" suçlarıyla 28 yıl 4 ay ağır hapse mahkûm edildi. 1950'de çıkan Genel Af Yasası'ndan yararlanarak, 15 Temmuz 1950'de serbest bırakıldı. Yasal olarak yükümlülüğü olmamasına karşın askere çağrılınca, öldürüleceği endişesiyle 17 Haziran 1951'de İstanbul'dan ayrılarak, Romanya üzerinden Moskova'ya geçti.
25 Temmuz 1951 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığından çıkarıldı. Bunun ardından Nazım Hikmet, büyük dedesi Mustafa Celaleddin Paşa'nın (Konstantin Borzecki) memleketi olan Polonya'nın vatandaşlığına geçerek Borzecki soyadını aldı.
Yurtdışında geçirdiği yıllarda Bulgaristan, Macaristan, Fransa, Küba, Mısır gibi yerleri dolaştı, buralarda konferanslar düzenledi, savaş ve emperyalizm karşıtı eylemlere katıldı, radyo programları yaptı. Sürgündeyken birçok uluslararası kongreye katılan, çeşitli ülkelere yolculuklar yapan Nâzım Hikmet büyük prestij kazandı. Pek çok kitabı çeşitli dillere çevrilerek yayımlandı.
3 Haziran 1963 sabahı, Nâzım Hikmet bir kalp krizi sonucu Moskova'daki evinde öldü. Ölümü üzerine Sovyet Yazarlar Birliği salonunda yapılan törene yerli ve yabancı yüzlerce sanatçı katıldı. Yazarlar Birliği'nin düzenlediği bir törenle Novodeviçiy Mezarlığı'na gömüldü.
1938 yılından 1968 yılına kadar eserleri Türkiye'de yasaklandı. 1965'ten itibaren çeşitli basımlarla yayımlanmaya başladı.
2002 yılında doğumunun 100. Yılı nedeniyle UNESCO tarafından 2002 yılı, “Nazım Yılı” ilan edildi.
5 Ocak 2009 tarihinde Bakanlar Kurulu'nun aldığı karar doğrultusunda Nâzım Hikmet, yeniden Türk vatandaşlığına kabul edildi.
Şiirleri:
- Dağların Havası (Osmanlıca baskı, 1925)
- 835 Satır (1929)
- Jokond ile Sİ-YA-U (1929)
- Varan 3 (1930)
- 1 + 1 = 1 (1930)
- Sesini Kaybeden Şehir (1931)
- Benerci Kendini Niçin Öldürdü? (1932)
- Gece Gelen Telgraf (1932)
- Portreler (1935)
- Taranta Babu'ya Mektuplar (1935)
- Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı (1936)
- Şeyh Bedreddin Destanına Zeyl (1936)
- Kuvayi Milliye (1968)
- Saat 21-22 Şiirleri (1965)
- Dört Hapishaneden (1966)
- Rubailer (1966)
- Yatar Bursa Kalesinde (1929-1951)
- Memleketimden İnsan Manzaraları (1966-1967)
- Yeni Şiirler (1951-1959)
- Son Şiirleri (1959-1963)
Romanları:
- Kan Konuşmaz (1965)
- Yeşil Elmalar (yedi yazardan derleme) (1965)
- Yaşamak Hakkı (1966)
- Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim (1967)
- Öteki Defterler
- Orası
- Zeytin ve Üzüm Adası
- İt Ürür Kervan Yürür (Orhan Selim adıyla gazetelerde yazdığı yazılar) (1965)
- Temel ile Fadime Fıkraları (1967)
Öyküleri:
- Orman Cücelerinin Sergüzeşti (1932)
- Sevdalı Bulut (1968)
Yönetmenliğini
yaptığı filmler:
- Cici Berber (1933)
- Düğün Gecesi (1933)
- Bursa Senfonisi (1934)
- Güneşe Doğru (1937)
Senaryoları:
- Karım Beni Aldatırsa (1933)
- Naşit Dolandırıcı (1933)
- Cici Berber (1933)
- Söz Bir, Allah Bir (1933)
- Düğün Gecesi (1933)
- Milyon Avcıları (1934)
- Leblebici Horhor Ağa (1934)
- Aysel: Bataklı Damın Kızı (1934)
- Güneşe Doğru (1937)
- Tosun Paşa (1939)
- Şehvet Kurbanı (1940)
- Kahveci Güzel (1941)
- Kıskanç (1942)
- Kızılırmak Karakoyun (1946)
- Üçüncü Selim'in Gözdesi (1950)
- Balıkçı Güzeli (1953)
- Podivín (1956)
- Dvoe iz odnogo kvartala (1957)
- Legenda o lásce (1957)
- Von allen vergessen (1959)
- Vlyublyonnoe oblako (1959)
- Yashamaq gözäldir, qardashim! (1966)
- Lyubov moya, pechal moya (1978)
- Qariba adam (1979)
- Goluboy myach (1984)
- Yolcu (1993)
İnceleme yazıları:
- Alman Faşizmi ve Irkçılığı (1936)
- Sovyet Demokrasisi (1936)
- Milli Gurur (1936)
- Faşizm Sınıflar ve Emperyalizm (1975)
- Sanat, Edebiyat, Kültür, Dil (1991)
- Sanat ve Edebiyat Üstüne (1998)
Mektupları:
- Cezaevinden Memet Fuat'a Mektuplar (1967)
- Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar (1968)
- Bursa Cezaevinden Vâ'Nû'lara Mektuplar (1970)
- Piraye'ye Mektuplar 1 (1998)
- Piraye'ye Mektuplar 2 (1998)
- Çankırı'dan Piraye'ye Mektuplar (2010)
Çevirileri:
- La Fontaine'den Masallar (1949)
- Çeviri Hikâyeler (1987)
Seçkiler ve derlemeler:
- Şu 1941 Yılında (1965)
- Nâzım ile Piraye (1975)
- Aydınlıkçı Yazar Aydınlıkçı Şair (1976)
- Masallar (1991)
- Hikâyeler (1991)
- Konuşmalar (1991)
- Nâzım Hikmet Şarkıları (2001)
- Bizim Radyoda Nâzım Hikmet (2002)
- Henüz Vakit Varken Gülüm (seçme şiirler, 2008)