Bilgigetir.com Arama Motoru

Ana-Babalık tutumları ve çocuklar üzerindeki etkileri

Ana baba tutumlarını sınıflandırmanın birçok yolu vardır. Ama şimdiye kadar en çok kabul gören sınıflandırmayı psikolog Diana Boumrind yapmıştır. Ana baba tutumlarında kritik olan iki önemli nokta vardır. Bunlar; ana baba duyarlığı ve ana baba talepkârlığıdır. 


Ana baba duyarlığı, ana babanın çocuğun gereksinimlerine kabul edici ve destekleyici bir biçimde karşılık verme derecesi olarak görmektedir.. Ana baba talepkârlığını ise ana babanın çocuktan olgun ve sorumlu davranışlar bekleme derecesi olarak tanımlamaktadır. Ana babaların her iki özellik açısından da farklılık gösterdiğini belirtirken, bazılarının sıcaklık ve kabul edici olduğunu diğerlerinin ise umursamaz ve reddedici olduğunu; bazılarının çocuklarından çok şey talep ederken diğerlerinin çocuklarına serbestlik tanıdığını vurgulamıştır.

Demokratik anne baba tutumu

Çocukların kişilik gelişimi için en uygun olan tutumdur. Bu tutumu uygulayan anne babalar çocuklarına koşulsuz saygı ve sevgi gösterirler. Çocuklarını hem denetler hem de onların İhtiyaçların karşılanmasına olanak tanırlar. Anne babaların davranışları birbiriyle tutarlı, kararlı ve güven vericidir. 

Bazı sınırlar içinde çocukların bazı davranışları yapmalarına izin verirler ve böylece onların sorumluluk duygusunun gelişmesine uygun ortam hazırlamış olurlar. Anne babalar her çocuğun kendine özgü bir gelişim kapasitesinin olduğunu bilir, bu nedenle çocuklarının özgürce gelişmesi, yeteneklerini ortaya koyması ve kendini gerçekleştirmesine izin verilir.

Anne babalar çocuğun davranışlarına ilişkin sınırları belirler, bu sınırların içerisinde özerklik tanınır. Çocuğun kendini gerçekleştirmesine yardım eder.

Demokratik aile tutumunda, çocukların uyulması gereken kurallar ve standartlara uymalarına yardım edilir. Anne babalar çocukların, çocuklar anne babalarının görüşlerine değer verirler. Haklar karşılıklı olma temeline dayandırılır. Sorumluluk bilinci yanında çocuğun bağımsız bir kişilik geliştirmesi desteklenir.

Demokratik aileler, hoşgörülü, güven verici ve destekleyici bir tutum içinde, çocuğun da kabul edeceği mantıklı bir denetime başvururlar. Kesin sınırlamalar yerine, çocuğa söz ve tercih hakkı veren seçenekler sunar ve bu anlayış doğrultusunda isteklerde bulunurlar. Kendilerinden ne beklendiğini bilmeyen çocuklar ise, bu konuda kendilerini çaresiz ve başarısız hissederler. 

Çocuğumuzun hatalarını düzeltirken onları reddetme veya aşağılama yolunu seçtiğinizde çocuğunuz kendini yeni bilgilere kapatacak veya davranışını düzeltmeye istekli olmayacaktır. Hataları düzeltirken, özgüven dilini kullanmanı, çocuğunuzu hatalar konusunda aydınlatırken, kendilerini kötü bir insan olarak hissetmeden, davranışlarını değiştirmeye yöneltir. Hataların düzeltilmesinde kullanılan dil, çocukları övdüğünüzde kullanılan dile büyük özellik gösterir.

Demokratik ailede anne baba çocukları ile olan etkileşimde koşulsuz sevgi ve empatik anlayış içindedirler, tutum ve davranışlarını saydam olarak ortaya koyarlar. Ortaya çıkan sorunlar iletişim ve diyalog ile çözümlenir; evde sıcak bir ortam vardır, paylaşma ve işbirliği içinde uyulacak kurallar belirlenir. Amaç çocuğun gelişimine katkı sağlamak ve sorumluluk duygusunu ve bilincini kazandırmaktır. Genellikle anne sevecen ve sıcaktır, baba biraz daha otoriterdir. Baba ile çocuk arasındaki diyalog kesilemez, korku yerine saygı ve sevgi egemendir.

Koruyucu / istekçi anne baba tutumu

Aşırı koruyucu anne baba tutumunu benimseyen ebeveyn çocuğuna müdahaleci yaklaşır ve çocuğunu sürekli kontrol eder. Çocuk, sürekli anne babası tarafından engellerle karşılaşır. Anne baba, çocuğun kendini tanımasına, geliştirmesine fırsat vermez. Çocuk, anne babaya bağımlı olur, tek başına hareket etmekten korkar. Bu durum sıklıkla anne çocuk arasındaki ilişkide görülmektedir. Annenin kendini yalnız hissetmesinden kaynaklanır. 

Bu çocuklar ilerideki yaşlarda bağımsız davranmakta, yeteneklerini açığa çıkarıp kendisini gerçekleştirmede sorun yaşayabilirler. Bu tutumu benimseyen anne çocuğun bireyselleşme çabasını engellemektedir. Aileden ayrılmasının anne babayı üzeceği, telkinin verilmesi de ayrılıp gitmeyi zorlaştırmakta ve suçluluk yaratmaktadır. Ailenin bu tutumu çocuğun bağımsız olabilmesini, kendini gerçekleştirebilmesini engellemektedir.

Kimi ana babalar aşırı koruyucu ya da aşırı hoşgörülüdür. Çocuklarına ilişkin gerçekçi olmayan ve aşırı beklentiler içindeki ana babalar, çocuklarının okul başarısızlıklarını, itaatsizlik veya sorumsuzluk olarak gördükleri için davranışı kavramada özellikle güçlük çekebilirler ve karşılığında sözlü saldırıda bulunabilir, aşırı disipline yönelebilir veya çocuğa yönelik ilgilerini tümüyle yitirebilirler.

Otoriter anne baba tutumu

Anne babalar çocuğun gelişim düzeyini, kişilik özelliklerini ve isteklerini dikkate almadan, çocuklardan kendilerine uygun görüldüğü gibi davranmalarını isterler. Çocuklar çok sık cezalandırılır. Böyle bir ortamda büyüyen çocuklar öfke ve kızgınlık gibi duygu ve düşüncelerini açıkça belirtemezler. Otoriter tutumun çocuklarda bağımsız kişilik gelişimini engellediği, özellikle erkek çocuklarda saldırganlık düzeyini artırdığı ve benlik saygısı düzeyini düşürdüğü görülmektedir.

Anne babası ile sağlıklı ve de doyurucu ilişkileri olan çocuklar aile dışındaki çevre ve arkadaşları ile daha kolay ve istendik yönde ilişkiler geliştirebilmektedirler. Bu nedenle anne babaların çocukları ile olan ilişkileri ve onlara nasıl davrandığı önemlidir.

Bu tutumu benimseyen ebeveyn çocuğuna sürekli baskı uygular. Çocuğun kişiliğini hiçe sayarlar. Çocuk kendilerine itaat etmediğinde çocuğa fiziksel şiddet uygular, baskı gösterir, suçlar veya cezalandırırlar. Yapılan araştırmalar, aşın baskı ve disiplin ile büyüyen çocukların kendilerine güvenmediklerini ortaya koymaktadır. Baskıcı bir tutumla karşılaşan ergen, aşın hassas, başkasının etkisinde kalan, girişimci olmayan, pasif özellikler gösterebilir.

Tags

Top Post Ad

Below Post Ad