Google, web sitelerine uğrayan ziyaretçilerin robot bir program mı ( bot ) yoksa gerçek bir kişi mi olduğunu anlayabilmek için yıllardır insanların robot olmadıklarını ispatlamalarını istiyor. İnternet siteleri üzerinde kendisine verilen görevleri otomatik bir şekilde yerine getiren programlar ( bot ), dijital dünyada pek çok sıkıntıların oluşmasına sebep olabiliyor. İnsan-bot ayrımını yapabilen sisteme reCAPTCHA adı veriliyor. Botlar, web sitelerinin bilgilerini ele geçirme, çok sayıda e-posta hesabı oluşturarak istenmeyen içerikleri yayma gibi işlemleri otomatik olarak yapabilen programlar. O yüzden de bir çok internet sitesi, karmaşıklığı önlemek ve güvenlik önlemi amacıyla reCAPTCHA uygulamasını kullanıyor.
CAPTCHA Sistemi nasıl ortaya çıktı?
Dijital ortamda insan ile bot ayrımını yapmayı amaçlayan bu sistem 2000 yılında Carnegie Mellon Üniversitesi profesörleri ve IBM’den bilim adamlarının oluşturduğu bir ekip tarafından geliştirilmiştir. Bu yöntemde amaç, çarpık şekilde sıralanmış harflerden oluşan kelime grubunun botlar tarafından çözülmesini imkansız hale getirerek bir güvenlik bariyeri oluşturmaktı. 2009 yılından beri Google tarafından web sitelerindeki oluşturulan spam içeriklerden korunması amacıyla kullanılmaktadır.
reCAPTCHA Sisteminin Kullanım Çeşitleri
Google, 2002 yılında dünyada yayımlanmış tüm kitapları resim formatında tarayarak dijital ortama aktarmak gibi akıl almaz bir proje ile gündeme geldi. 2002-2015 yılları arasında 25 milyon adetten fazla kitabın resim formatında ( image ) arşivlenmesi gerçekleştirildi. Bu dijital arşivdeki kitapları metin olarak ta kayıt altına almak isteyen Google, kitapları resim ( image ) formatından metin ( text ) formatına dönüştürmek için çok sayıda özel yazılım kullandı. Ancak bu yazılımlar kitaptaki her görüntüyü algılayamıyordu. Google, robotların çözemediği bu görselleri ben robot değilim uygulaması reCAPTCHA 'yı kullanarak metin formatına dönüştürdü.
