Kolezyum, Roma’nın 2000 yıllık dev ölüm arenası
Roma'nın sembolü haline gelen Kolezyum, 2000 yıllık bir
geçmişe sahip, 80 kemerli girişi olan 55. 000 seyirciyi ağırlayabilen bir ölüm arenasıdır.
Roma İmparatorluğu dönemini vurgulayan
mekân, son derece büyülü bir atmosfere sahip. Flavian Amfitiyatrosu olarak da
bilinen Kolezyum, bir zamanlar gladyatör dövüşlerine, mahkumların infazlarına
ve egzotik hayvanların sergisine ev sahipliği yaptı. Elips biçimli yapı 188
metre uzunluğunda ve 156 metre genişliğinde ve 49 metre yüksekliğindedir. Arena, amfi tiyatronun merkezinde, dövüşlerin ve diğer
oyunların gösterildiği düz, kum kaplı, eliptik bir meydandır. Kolezyum'un
Roma'daki ölüm arenası olduğu biliniyor.
M.S 64 yılında Roma'da meydana gelen büyük yangından sonra
oluşturulan geniş alanı kullanmak isteyen Nero, Kolezyum'dan yaklaşık 25 kat
daha büyük bir saray yaptırdı. Sarayın yapay bir gölü, köşkleri, çeşitli
bahçeleri, binaları ve girişinde ise ünlü Nero Heykeli Heykeli vardı.
İmparator Vespasian, bu geniş alandaki amfitiyatro için en uygun kısım
olarak yapay gölü seçmişti, ancak önce gölün kuruması gerekiyordu. İşçiler gölün etrafında 50 metrelik bir hendek kazdılar ve
gölü boşaltarak mevcut bir kanalı kullanarak suyu 1 km'den daha uzaktaki
Tiber'e akıttılar. Göl kuruduğunda amfi tiyatronun temelleri atılmaya başlandı.
Romalı mühendisler , kendi ağırlığından etkilenmeyen büyük
bir amfi tiyatro yapmak için kemeri kullandılar. Kolezyum, yukarıdan aşağıya kemerlerden oluşan bir yapıdır.
Her katında 80 adet olmak üzere 240 kemer kullanılmıştır. Kemer, yükü yana
doğru ve ardından aşağıdaki dikey desteklere yönlendirir.
Seyirci sıraları, taş sütunlarla ayrılmış koridorlar,
merdivenler ve rampalarla arı kovanı şeklindeki iskeletler üzerinde
durmaktadır. Arenanın inşa edildiği dönemlerde numaralı koltuklar
numaralı biletlerle girilmiş ve fiyatlar bu koltukların konumuna göre ucuz veya
pahalı olarak sınıflandırılmıştır. Arenada bir de İmparatorun Podyumu var ki bu imparatorun
locası ve şehrin saygın aileleri denilebilir. İç duvarları tuğladan yapılmış
arenanın zemini kumla kaplanmış ve bu kumun görevi savaşta ölen veya yaralanan
gladyatörlerin ve hayvanların kanını emmektir.
Kolezyumda gladyatörler sadece birbirlerine karşı değil,
aynı zamanda vahşi hayvanlara karşı da savaştılar. Arenanın altında hayvanları
taşıyan bir asansör sistemi vardı. Hayvanlar kafeslere konup, mekanizmanın tekerlekleri
işçiler tarafından döndürülüyor ve arenaya alınıyordu. Kafes arenaya
ulaştığında engelleri kaldırılıp ve kavgaya katılıyorlardı. O zamanın asansörleri olan bu mekanizmalar
yıllarca süren deformasyondan dolayı şu anda görülememektedir. Bugün, Roma'nın en karakteristik, unutulmaz turistik
yerlerinden biridir.