Karaciğer, yetişkin bir insan vücudunda 1,4 kg ile 1,7 kg ağırlığına sahip, kabaca bir üçgen biçiminde pembemsi-kahverengi görünüme sahip vücudumuzdaki en büyük organımızdır. Karaciğerimizin vücuttaki görevleri özet olarak şu şekilde sıralanabilir:
- Aldığımız besinleri hücrelerimizin kullanacağı besin formlarına dönüştürür. Nişastayı glikoza dönüştürür. Yağların enerjiye çevrilmesi için gerekli olan safrayı üretir.
- Kanın pıhtılaşmasını sağlayan enzimlerin ve proteinlerin üretilmesi karaciğerin görevidir.
- Demir, vitaminler, yağ ve şekerin depolanması karaciğerde gerçekleşir.
- Vücuda dışarıdan giren toksik maddelerin (ilaç ve alkol gibi) vücuttan atılmasını sağlar.
Karaciğer nakli sırasında verici konumunda olan kişinin karaciğerinin yarısından fazlası alınabilir. Bu bölünme, donörün yaşamsal fonksiyonlarına hiç bir olumsuz faktör eklemez. Karaciğer vücudumuzda kendini yenileyebilen tek organımızdır.
Karaciğer yetmezliği kendini nasıl belli eder?
Akut karaciğer yetmezliği vakalarında hastalarda rastlanan bulgular çok dramatik bir şekilde kendini gösterir.
Bulantı, kusma, baş ağrısı, sürekli uyku hali, bilinç bulanıklığı belirtileri görülür. İşin en sıkıntılı tarafı ise bu belirtilerin, hastalığın ileri aşamalarında ortaya çıkıyor olmasıdır. Bu alanda uzman bir hekimin kısa sürede müdahale etmemesi durumunda hastalık koma durumuna kadar ilerleyebilmektedir.
Kronik karaciğer yetmezliğinde ise uzun bir süreç söz konusudur. Kişi, hastalığının son aşamaya gelmesine kadar hastalığının farkında bile olmayabilir. Kronik karaciğer yetmezliğinde görülen belirtiler ise;
karın şişliği, iştahsızlık, ayaklarda şişlik, karında sıvı birikimi, mide kanaması, varis kanaması, güç ve şuur kaybı şeklinde sıralanabilir.
Kronik karaciğer yetmezliğinin son dönemlerinde şuur kaybı ile birlikte diğer organların da fonksiyonlarında bozulmalar meydana gelir. Özellikle ilk bozulma böbreklerde oluşur. Hastanın genel durumunda anormal bozulmalar görülebileceği için acilen uzman hekim kontrolüne girmek gerekir.