Bilgigetir.com Arama Motoru

Şirketlerde yalın yaklaşım stratejisi


Yalın yaklaşım stratejisi, şirketlerde uygulanan günümüzdeki geleneksel yönetim biçimlerine ve finansal kapitalizme bir alternatif olarak görülebilecek insan merkezli bir öğrenme sistemidir. Bir şirketin, gelecekte oluşabilecek ihtiyaçlarını karşılayabilmek için benimseyeceği en iyi stratejileri temsil eder. 

Profesör Daniel T Jones ve Jim Womack 30 yıl önce Toyota'da çok farklı bir yönetim biçimi keşfettiler. Amerika ve Avrupa'daki üretim sistemleri çok karmaşıktı ve tezat oluşturması amacıyla bu sisteme "Yalın" adını verdiler. Bu iki araştırmacıyı etkileyen şey, şirketin otomobil tasarımı ve üretimi konusunda geleceğin teknolojilerini rakiplerinden daha önce planlamalarıydı. Ancak onları daha çok etkileyen şey ise, çalışan insanları gelecekteki uygulamalara koşulsuz olarak ayak uydurmaları gereken birer meta olarak görmekten vazgeçmeleri, insan odaklı ve düşük maliyetli üretim sistemlerinin olmasıydı. Bu firma, insanı yok etmeden, işten çıkarmadan robotları aktif olarak kullanıyordu. Yalın düşünme stratejisi, kaynakları, zamanı, enerjiyi ve çabayı en aza indirerek ortaya çıkan minimum maliyetle müşteriler için en fazla faydayı sağlamaya yönelik bir yaklaşım ve öğrenme disiplinidir.

Çalışma hayatı için yalın bir yaklaşım genel olarak şunları barındırmalıdır:

  • Herhangi bir değerin üretildiği yerde neler olup bittiğini anlamaya yönelik analiz yapmak.
  • Ürün ve hizmetlerin oluşturulması ve müşteriye teslim edilmesi süreçlerini iyileştirmek, verimliliği yükseltirken maliyetleri düşürecek çalışmalar yapmak.
  • Problemleri çözme konusunda insanların eğitiminin ve gelişiminin sağlanması.
  • Etkin liderlerin olduğu etkili bir yönetim sisteminin kurulması.
Sorunlar iyi bir öğrenme fırsatıdır.
Yalın düşünme ve uygulama, kuruluşlara hem yenilikçi hem de rekabetçi olmanın yollarını açar. Günümüz iş dünyasında, yalın yaklaşımın ilkeleri kabul görmeye ve alternatif üstün bir yaklaşım olarak kabul görmeye başlamıştır. Yalın bir organizasyonda ortaya çıkan sorunlar, acil çözülmesi gereken veya tam tersi örtbas edilmesi gereken bir şey değildir. Sorunlar, anlamlı öğrenme fırsatları olarak görülür. Bu yaklaşımda " yöneticiler sorun sevmez " ilkesinin aksine yöneticilerin, başkalarının sorunları tespit etmesinde ve sürdürülebilir iyileştirme konusunda koçluk görevleri vardır.

Top Post Ad

Below Post Ad