Comments

bilgigetir.blogspot.com içinde arama yapın...

Olimpos Nerededir, Tarihi ve Turistik Özellikleri Nelerdir?

Olympos, Antalya, Türkiye, doğal güzellikleri, tarihi kalıntıları ve sakin atmosferi ile ünlü bir destinasyondur. İşte Olympos hakkında bazı önemli noktalar:

Olimpos Nerededir, Nasıl Gidilir?

Olimpos Antik Kenti,  Antalya'ya 85,7 km uzaklıkta, Antalya'nın batısında Kumluca İlçesi Tahtalı dağının 10 km kuzeyinde kalan Likya yerleşimidir.  Antalya’nın güney sahillerinde Phaselis’ten sonra ikinci önemli liman kenti Olympos’tur. Şehir adını 16 kilometre kuzeyindeki Toroslar'ın batı uzantılarından biri olan 2 bin 375 metre yüksekliğe sahip Tahtalı Dağı’ndan almaktadır. Beydağları-Olympos Milli Parkı sınırları içindedir. 

Olimpos'un Tarihi

Olympos'un ilk kuruluş tarihi hakkında yeterli bilgi olmamakla birlikte antik kent'in ilk yerleşim temel kalıntılarının M.Ö. 300 Helenistik dönem izleri taşıdığı sanılmaktadır. Helenistik duvar kalıntılarının halen görülebildiği antik kentte bu kalıntılar M.Ö.2.yy’dan itibaren Roma ile Anadolu'daki kentler arasında çatışmalar yaşadığını göstermektedir.Strabon'un Artemidoros'tan aktararak anlattığı bilgilere göre, Olympos Likya Birliği'nde üç oy hakkına sahip altı şehirden biridir ve Likya'nın doğusunu temsil etmiştir. 

Olympos’un günümüze kadar ulaşmış kalıntıları genellikle doğudan batıya doğru, hızla denize akan bir ırmağın ağzında ve her iki yakasında yer alır. Antik dönemde kenti ikiye bölen nehir yatağı bir kanal içine alınarak her iki yakası da iskele olarak kullanılmış ve köprü ile birbirine bağlanmıştır. Halen köprünün bir ayağı yerinde durmaktadır. Güney kıyıda, Hellenistik Dönem'in çokgen örgülü duvarı ile yanındaki Roma ve Bizans onarımlarını işaret eden bölümü görünüyor. Nehir ağzına yakın bir yerde küçük ve şehrin dik yukarısında geç dönemlerden kalan yapı kalıntıları yer alır. Irmağın güney kıyısındaki Hellenistik temelli ve Roma onarımlı küçük tiyatro oldukça harap olmuş ama girişin bir yanı iyi korunmuş durumdadır. 

Tarihi birçok olaya tanıklık eden antik kent Büyük İskender’in fetihlerine ilk başladığı yıllarda kış aylarını, Olympos’a komşu liman şehri olan Phaselis’te geçirdiğini ve bazı tarihçilere göre Olympos şehrini ziyaret ettiği de düşünülmektedir. Antik kaynaklara göre, Olympus ‘un tarihi kayıtlarda izine ilk defa M.Ö. 78 yılında, Sicilya’daki Roma Valisi Servilius Vatia’nın zamanın en büyük korsanı Zenicetes’i deniz savaşında yendiği sene rastlanmaktadır. Gemilerini Porto Ceneviz ve Sazak’ın gizli limanlarında saklayarak civardaki tüm kıyı şeridini hakimiyeti altına alan korsan Zenicetes, Olympos’u da kendisine kale yapmıştır.

Tapınak Kapısı Görülmeye Değer

Şehrin görülebilir diğer önemli yapısı ise ırmak ağzının 150 metre batısında yer alan tapınak kapısıdır. İon düzeninde küçük bir tapınağa ait olduğu mimari parçalardan Roma İmparatoru Markus Aurellius (İ.S. 172–173) adına yapıldığı da kapı önündeki heykel kaidesinden anlaşılıyor. Kalıntılar arasında en ilginci Antalya Müzesi'nce yürütülen kazılarla gün ışığına çıkarılmış olan Kaptan Eudomus’un Lahdi'dir. Nehir ağzının hemen yanında kayalığın oyuğunda yer alan lahit hem duygu dolu şiirsel övgü yazıtında kaptanın adını vermesi hem de uzun kenarındaki gemi kabartmasında gemisinin şeklini vermesi açısından da büyük önem taşımaktadır. 

Caretta Caretta Kaplumbağaları Burada

Olympos’un doğusunda, sahilden 300 metre ileride Carettaların yumurta bıraktığı muhteşem kumsalı ve pek çok bitkinin yaşadığı sahil kumları ile ünlü Çıralı yerleşimi yer alır. Çıralı, Caretta Caretta kaplumbağalarının yavrulama alanı olduğundan sit alanı olarak korunan, genellikle üniversite öğrencileri ve sırt çantalı turistlerin tercih ettiği bir tatil mahallesidir. Ağaç evleri, çadır mekanı olarak kullanılabilecek açık alanları, Likya Yolu üzerinde bulunması önemli özellikleridir. Olimpos Beydağları Millî Parkı sınırları içinde yer alır.

Çıralı Yanartaş Mesire Alanı

Çıralı içinden kuzeydoğu yönüne devam edip Çıralı Yanartaş mesire alanına araç ile ulaşılır. Yanartaş tepedeki kayalıkların üstündeki deliklerden çıkan özellikle geceleri çok etkileyici olan bu doğa olayı ve sürekli yanan metan gazı alevlerinin olduğu yerdir. Binlerce yıldır sönmeyen dağdaki bu ateşler antik çağda mitolojide kendi efsanelerini de oluşturmuştur.

Etiketler

Yorum Gönder

0Yorumlar
* Lütfen konu dışı yorum yazmayınız. Yorumlar editör onayından sonra yayınlanacaktır.

Top Post Ad

Ads Section