Muhdesat, bir taşınmaz üzerinde sahibinin değil de bir veya birkaç kişinin yapı, ağaç, köprü, sığınak, depo,.. (taşınmaz mal niteliğinde sayılacak) bulunmasıdır. Bu kişiler bahsedilen yapılar veya ağaçlar üzerinde hukuk önünde hak sahibi sayılır.
Kadastro Kanunu’nun 19’uncu maddesinin gerekçesi ve Türk Medeni Kanunu’nun 722 ve devamı hükümlerinin göz önünde bulundurulmasıyla muhdesatın inşa edilen bir yapı ya da dikilen bir fidan olabilmesi bakımından, kapsamının belirlenmesi yerinde olacaktır.
Bu hükümde, başkasının arazisi üzerinde kalıcı olması amaçlanmaksızın yapılan kulübe, büfe, çardak, baraka ve benzeri hafif yapıların, bunların malikine ait olacağı; bu tür yapıların taşınır mal hükümlerine tabi olacağı ve tapu kütüğünde gösterilemeyeceği belirlenmiştir.
Dolayısıyla, bir kimsenin kendisine ait olmayan bir taşınmaz üzerinde, söz konusu hükümde belirtilen şekilde taşınır niteliğinde bir yapı oluşturması halinde, taşınır niteliğindeki bu yapıların muhdesat olarak nitelendirilemeyeceği açıktır.
Bu yapılar zaten üzerinde oluşturulan taşınmaz malın bütünleyici parçası olmayacakları için oluşturan kişinin mülkiyetinde sayılacaklar ve hem Kadastro Kanunu’nun 19’uncu maddesinin ikinci fıkrası hem de Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümleri uygulanmayacaktır.
Talebe Bağlı İşlemler ile Tescile Konu Harita ve Planların Yapımı ve Kontrolü Genelgesi (2010-13) ne göre muhdesat şerhinin tapuya nitelik olarak kaydedileceği gibi; yine muhdesat şerhinin terkini de yapılabilir